Ana içeriğe atla

AGALIK SISTEMI


20 Aralik gecesi yurtta yatarken Saban’in meshur filmlerinden  Kibar Feyzo yu  izliyordum. Filmde Feyzo'nun koyden cikip sehire inisi ve sehir  kulturuyle koy kulturunun ne kadar farkli oldugunu fark edilisi  cekiliyor. 
Ä°lgili resimFeyzo koye dondugunde herkese  Istanbula gittigini ve baslik parasinin  artik  kalktigini herkese yayiyor. Bunun uzerine koy orgutlenip baslik parasinin artik yasalarda ceza  oldugunu soyeyi agaya  karsi cikiyor.

 Kadinlar "Biz malmiyik satilak, baslik parasi kalkacak!" sloganlarini yazip bagriyorlar. Bende bu yazinin cekildigi sahnenin fotografini cekip hikaye attim ve siverekli bir arkadasim sabah uyandigimda sizin oralarda bunlar yok artik diye mesaj atti. 
Bu mesajin uzerine yasadigi kulturu merak ettim ve bazi sorularda bulundum. Cevaplari evet agalik devam, baslik parasi tavan yapmis durumda, evlenmeye niyetlendim ama bana en az 150 bine patliyor seklinde oldu.

Egitim durumu nasil her cocuk okula gidiyormu ve okuma yazma oranlari ne 
durumda soruma da evet o konuda bir sikinti yok bir cok  edebiyatci bizim taraftan cikmadir  arastirirsan  dedi. Peki bu durumda neden hala  gelismemis bir kultur var dedigimde de agalar istediklerini yapsin diye , zaten cogu  olmusur (Ahmed Arif, Yilmaz Guney vs.) yanitini aldim. 
Ve gercekten hayretler icindeyim. 

Yaklasik 30 sene once cekilmis filmin daha vahim durumunu yasiyoruz. Benim burada yasadigim sorunlar karsisinda orada yasayanlara hakaret ediyormusum gibi hissediyorum. Bunun uzerine merak edip agalik sistemini arastirmaya oradaki kulturu tam anlamiyla ogrenmeye ve bu dogrultuda neler yapabilecegimi dusunmeye basladim.  
  
Agalik sistemi osmanlidan bu yana degiserek suregelmis bir feodal sistem onceden belli  rutbelere verilen (harem agasi, yeniceri agasi..) ancak soyadi  kanunundan sonra herhangi  bir resmiyeti kalmayan unvan. 

21. Yuzyildan sonra yayginlgini yitirmis fakat hala bazi bolgelerde devam eden,fakir veya muhtac insanlarin uzerine kurulu sakli bir  monarsi olarak tanimlaniyor. Yani kompleksli insanlarin ona muhtac olmasini isteyen ve boyle  olmazsa kendisini degersiz hissedecek olan karakterlere bagli bir  durum. Bu yazimin,arastirmamin, devami oldukca uzun ve halen arastirmaya devam ediyorum.

 Size de tavsiyem arkadasimin bana soyledigi Fatih Bucak'in Guneydogu tvye konusmasini izlemeniz, eminim sizinde tuyleriniz diken diken olacak. Donun ve etrafiniza iki dakika icin bakin, sahip olduklarinizi dusunun ve ayni anda sizinle ayni ulkede yasayip sizin imkanlarinizin yuzde 1ine sahip olamayanlari dusunun. Sizce de dunyanin en sacma ve adaletsiz olayi degil mi ? Benim gibi dusunuyorsaniz lutfen yorum yapin, arastirin neler yapabiliriz daha adaletli ve kaybolmakta olan demokrasiyi kurtarmak icin nasil seyler uretebiliriz.. Sayili kalanlar olarak el ele verebiliriz.. instagram dm den de ulasabilirsiniz yeterki fikir alisverisinde bulunalim.. (@goksuonerr)

Yorumlar

  1. Gerçekten de hala başlık parasının olması ne kadar acı. Hiç değişmiyoruz toplum olarak. Yazık... Eğitim diyeceğim de onu bile doğru dürüst almıyor insanlar. Kız çocuklarını hala okutmayan var. Çok üzülüyorum bu olanlara. Gelecekte daha kötü olacak diye korkuyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bende hala birseyleri duzeltip gelistirmek varken inadina neden geriye gitmek istedigimizi anlayamiyorum dedigin gibi aci..

      Sil
  2. farkındalık nasıl yaratılır? bunu çözmemiz lazım şuan için el kol bağlı gibi maalesef, yeni nesil olarak bizlerin oralara bir şeyler göstermesi gerekecek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. o yuzden bu konu uzerine olabildigince sarilip eli kolu cozelim

      Sil
  3. Başlık parası dediğimiz şeyin aslından evden eksilen kadın emeğini karşılamak için çıktığını okumuştum. bir kadın evlenip baba evinden ayrıldığında baba evindeyken yaptığı tarla tapan işlerinden iş gücü azalmış oluyor. başlık parası da bu azalan iş gücüne karşılık olarak veriliyor. günümüzde ortaya çıkış anlamını yitirmiş. eğer etkiliğini kırmak ya da bir şeyleri değiştirmek istiyorsak önce kadının saygınlığının arttırılması gerekiyor o da küçük yaşta verilen eğitimle mümkün gözüküyor. yani yine işin büyük kısmı aileye ve öğretmenlere düşüyor. Bununla ilgili masallar yazmak çizgifilmler yapmak da büyük destek verir tabi ki. mesela ben ileride kızım olursa onun kurtarılan prenseslerin masallarıyla büyümesini istemiyorum. ya da annenin sadece ev işi yaptığı çizgi filmleri izlemesini istemiyorum. yavaş yavaş br şeyler değişiyor. umarım bu süreçte anlamı özümseyebiliyoruzdur. Odağı kaçırıp saçma noktalarla vakit kaybetmiyoruzdur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. cok guzel bir yorum bu konu hakkinda dusunucem, cizgi film animasyon bolumunu almak istiyorum, sunumum bu konu uzerineydi ve cok ilgi duydum. Dedigin seyler cok mantikli tesekkur ederim..

      Sil
    2. Ben teşekkür ederiim :)

      Sil
  4. Şimdi herkes kendi fikrini yazmış bende kendi fikrimi yazayım boşuna uğraşmayın bu sistem hiç bir zaman kalkmaz kaldırmazlar o zaman ağalar vardı şimdi patronlar var onlar bunlar şimdi nasıl çalışıyoruz bolluk içindemiyiz özgürmüyüz bence hiç biri belki bir iki tık üsteyiz ama hiç biri değil bunlar şekil değiştirir ama düzen değişmez bir de yazınızın ufak bir kısmında punto hatası var emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. oncelikle tesekkur ederim ama blogunuz gercekten cok ilgi cekici ve guzel bir konu uzerine kurulmus, bu sayfanin sahibi olarak bu yorumu yapmaniz beni cok uzdu. Soylediklerinizin herkes farkinda bizde bu durumu bozmayi amacliyoruz zaten. Bir seyleri degistirmeye calismak bile bir seylerin degistiginin gostergesi.biz elimizden geleni yapalim, sonunu kimse bilemez

      Sil
    2. Üzülmenize gerek yok beni yanlış anladınız ya da hiç anlamadınız başınızı ağrıtmak istemediğim için uzun uzadıya yazmak istemedim şöyle demek istiyorum ağalık olsun diyen biri değilim tamam kalksın veya ağalığa benzeyen sistemler ama her türlü sisteme bağlıyız yani köyde ağa istedi yapıyorsun şehirde de da seni yapmak zorun da bırakıyorlar yani sen zannediyorsun ki ben kendim yaptım ben özgürüm öyle bir şey yok yani 50 tl lik elektrik kullanıp 120 tl ödüyorsun neden sen kölemesin yok özgürsün işe giriyorsun izin istiyorsun olmaz diyorlar neden sen ağanın emrindemisin yok telefon alıyorsun yenisi çıktı diyorlar almaya mecbursun mecbursun hadi alma göreyim seni yok sen diyorsun ki ben almam :) merak etme bir kaç güncelleme gönderip çökertirler telefonunu alırsın yine mi almadın alan çok yani benim demek istediğim hepimiz modern köle demeyim robotlarız .istediğin an istediğini yapabiliyormusun hayır he ben yapıyorum dersen onu bilemem hele ki evlendikten sonra sorumlulukların yükümlüklerin senin boynunu iyice büküyor tabi ki uğraşalım didinelim ama bunların sonucun da velef ki başarılı olduk yeni bir sisteme geçeriz en fazla saygılar.

      Sil
    3. yok yanlis anlamadim dedikleriniz kelime kelimesine dogru ve bunu farkinda olan sayili kisiler olarak bunu sadece elestirmek ve soylenmek yerine elimizde cokta kucuk bir sey olsa yapabiliriz demek istiyorum. Bizim gibi dusunenler var ve herkes sadece soylenmekle kaliyo bir seyler uretmiyo ona uzuluyorum. Biz yapacagimizi yapalim, sistem degisirse ona gore baska seyler uretiriz.. bisey yapmamaktansa yapip kaybetmek veya kazanmak hic bir sey kaybettirmez

      Sil
    4. O zaman şöyle yapalım güzel paylaşım kolay gelsin.

      Sil
    5. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
  5. Bilgilendirmeler için çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
  6. heeeey döndüüüün hoşgeldiiiin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. heeeey evet yogundum baya giremedim, hosbuldummmm

      Sil
  7. Yeşilçam filmlerini hala açar izlerim zaten , ve sevdiğim bir film üzerinden yapılan geniş kapsamlı güzel bir yorum olmuş. Tek diyebileceğim bazı şeylerin “farkında olmak” . Güzel yorumların için teşekkürler ❤️😌

    YanıtlaSil
  8. Selamlar.. Çok faydalı bir yazı olmuş, sonuna kadar okumayı da çok istedim ama siyah ekrana beyan yazı gözlerimi o kadar yordu ki tamamını okuyamadım.. Senin blogunu seven biri olarak söylemek istedim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. farkli temalar cok ilgimi cekmiyor ama tavsiyeni dikkate alicam cok tesekkur ederim

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ICIMIZDEKI SIKINTILAR

   Sizin de icinizde biriktirip biriktirip, bir sabah sirf ayaginiz takildi yada daha sacma bir sey oldu diye dunyayi yikasiniz geliyor mu? Yani; belki 3 aylik , belki 5 yillik belki de 2 gunluk  tuttugunuz o icinizdeki sikintinin sadece 1 gunde patladigi oluyor mu ? O zaman gel vatandaas!!     Benim sikca yasadigim durumlardan bir tanesi ve cevremde de yasayanlara sikca sahit oluyorum bu yuzden bu konu hakkinda konusmak istiyorum.      Bence , oncelikle "neden sikintilarimizi icimizde tutmak zorundayiz?"  bu soruyu sormaliyiz. Dun yasadigimiz bir aciyi , neden biriyle paylasip rahatlamiyoruz da o aciyi illa icimizde sikistiriyoruz. 5 ay sonra diger icimdekilerle beraber cikariyim ama 5 ay kapali kutu olarak geziyim diye mi? Cevrenizde derdinizi paylasamayacaginiz birisi olabilir ya da olup rahat hissetmediginiz icin anlatamadiginiz.. Insan iletisim kurarak yasayabilen bir canli, paylasmasi gerekiyor. O yuzden bu sikintiyi icinden atman lazim. Kimsen yoksa benim gibi gunl

NEDENN?

Bu aya mi bu yila mi yoksa benim cevreme mi ozeldir ki bir cok farkli ortamda bulunmaya calisiyorum; bu aralar fazlasiyla sevgililer arasinda bir problem veya eskiyi hatirlama oluyor. Her insanin yuzunde ozlem korku ve yalnizlik seziyorum. O yuzden aralik 2018 icin sari rengini sectim.   Insanlari gozlemlemek, onlarin ne dusundugunu ne hissettigini ya da onun nasil bir hayat yasadigini merak etmek hosuma gidiyor.              Birileriyle ister dert olsun ister cok mutlu bir an bir seyler paylasmak ve onlarla ayni duygulara girebilmek, onlarinda benim onlari anladigimi anlamasi beni cok gururlandiriyor.                Peki neden cogunluk uzgun ve mutsuz, hayal kurmaktan vazgecmis; bir amaci yok ve sadece yasamak icin yasiyor?  Cunku hala ya hic birimiz icimizde bir gucun oldugunu kabullenmiyor ya da bunun icin cabalamiyor, sorgulamiyor.   Komik olan ise sorgulayan insani kendi tarafina cekip onu da sorgulatmaktan vazgeciriyor.        Peki gercekten tum samimiyetimle soruyorum, ne